Japon-Türk ortak yapımı "Ertuğrul" filmi, 1890 seneninde Japon sularında batan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul'un hazin hikayesi ile 1985'te 215 Japon yurttaşının İran-Irak savaşından kurtarılmasının çarpıcı öyküsünü kurgusal bir senaryoyla anlatıyor. 1887 seneninde bir Japon kurulunun İstanbul'a gelmesinin hemen peşinden, iade-i ziyaret olarak Japonya'ya gönderilmesi kararlaştırılan Osmanlı fırkateyni Ertuğrul, İstanbul'a dönüş yolunda fırtınaya yakalanır. 18 Eylül 1890 günü, Kashinozaki Deniz Feneri'ne yönelen gemi; kayalıklara çarparak 681 kişilik mürettebatı ile beraber sulara gömülür. Sahile yaralı olarak erişebilen 69 kişi, Japon köylüler tarafından uzun müddet konuk edilir. Denizden çıkarılabilen 150 kadar ceset ise fener yakınına gömülür ve daha sonra buraya, Türk-Japon arkadaşlığını simgeleyen bir abide dikilir.
İran-Irak Savaşı'nın sürdüğü 1985 seneninde ise; Saddam'ın buyruğuyla, 24 saat içerisinde Tahran hava alanının sivil uçaklar için bile güvenli olmayacağı duyuru edilir. Bu tehdit üzerine tüm Avrupa ülkeleri, şipşak uçak göndererek yurttaşlarını Tahran'dan tahliye eder, ancak Japonya, bu süre içinde yurttaşlarını aldırmak için uçak gönderemez. Vaziyetin kendisine erişmesi üzerine, dönemin başbakanı Turgut Özal; THY'ye hemen direktif verir ve bir uçak sabaha karşı havalanarak Tahran'a iner. Saddam'ın tanıdığı sürenin dolmasına dakikalar kala İran hava alanına giren kaptan Ali Özdemir; İran'da çalışan Japonlar ve yanlarındaki 30 kişilik yaşlı turist grubundan oluşan 215 Japon yurttaşını kurtararak "Asrın Kurtarma Operasyonu"nu gerçekleştirir.